Başarılı cosplayer Su "Nenyal" Balcı ile röportaj

Türkiye’de E-Sport’un hızlı yükselişi ile birlikte ortaya çıkan birçok yeni akım hobi ve meslek alanlarından biri olarakta cosplayerlik bir çok oyuncu ve izleyici kitlesinin bir anda dikkatini çekmeyi başarmış ve E-Sports alanında kendine özel apayrı bir yer edinmiştir. Bu alandaki bilgilerimizi pekiştirmek ve bu camianın gerçekliğini direk birinci gözden yaşayan Türkiye’nin ünlü cosplayerlerinden Su “Nenyal” Balcı ile Jeppy Gaming ekibi olarak yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Önce bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Öğrenci misin? Çalışıyor musun? Öğrenciysen nerede, hangi bölümü okuyorsun?

Merhaba. Su Balcı olaraktan 22 yaşında ama olabildiğine küçük bir şeyim. ODTÜ'de Psikoloji 4. sınıfım. Çalışmıyorum an itibariyle, mezun olduktan sonra klinik psikolog olarak çalışmayı planlıyorum.

Türkiye’de bilgisayar oyunları ve cosplayerlik ile tanışman nasıl oldu? Seni ilk tetikleyen şeyler nelerdi?

Bilgisayar oyunlarına küçüklükten meraklıydım, ortaokuldan itibaren başladım herhalde. Her zaman dışarı çıkıp milletle gezmek yerine evde oyun oynamayı tercih ettim, ki hala da öyleyim.

Oyun oynamak kendini unutmak gibi, kendin olmamak gibi ve bence bu çok özel bir şey. İnsanlar sürekli oyun oynamayı "lame" olarak görse de bence kesinlikle değil.

Cosplayerlığa da bir arkadaşımın ısrarıyla başladım, o dönemler LoL oynuyordum zaten, ve çok beğendiğim karakterler vardı. O da madem bu kadar seviyorsun cosplayer ol bence diyerek teşvik etti.

Özellikle cosplayerlik tecrübelerinde neler yaşadın? Yani seni bu işte motive eden, teşvik eden faktörler neler?

Riot'un bu konuda çok desteği oldu. İlk etkinliğim de YST idi zaten. Her zaman yardımcı oldular, kıyafetleri giydirmekten tutun kışın fotoğraf çekimlerinde üşümeyelim diye

kendi montlarını vermeye kadar. Beni heralde bu kadar teşvik eden de onların sıcakkanlılığı oldu. Ama tabi ki annem en önemli faktördür. Sosyal fobisi olan bir insandım,

ve annem de bu hobinin bana çok fayda sağlayacağını düşündüğünden her ihtiyacım olduğunda bana yardım etti, gerek kostümlerime olsun gerek vazgeçtiğimde ikna etmek olsun.

Tecrübelere değinirsek de, en yakın arkadaşlarımın çoğunu bu ortamdan kazandım. Benim için özel olan insanlar tanıdım. Ayrıca insanların gösterdiği ilgi, sevgi, hepsi

kendimi çok iyi çok mutlu hissetmemi sağlıyor. O kadar çok destek çıkan insan oldu ki, takipçilerimden ve arkadaş çevremden. Bu gerçekten çok mutluluk verici bir şey.

Peki bu işin hiç olumsuz, seni yıpratan bir tarafı yok mu?

Olmaz mı tabi ki var. Mesela ben beğendiğim ve "o" olmak istediğim karakterlerin cosplayini yapmayı seviyorum. Ama ne yazık ki insanlar benim o karakterleri sadece

"açık" olduğu için yaptığımı düşünüyorlar, ilgi çekmek istediğim için. İlgi tabi ki herkesin hoşuna gider ama seçtiğim cosplayleri o amaçla yapmadığımı anlamalarını isterdim.

Çok kırıcı yorumlar olduğunda veya aşağılandığımda tabi ki çok üzülüyorum, belli etmesem de bu böyle.

Eskiden yayıncılık yaptığın biliniyordu, şuan twitch yayınların ne durumda?

Ne yazık ki bilgisayarım izin vermediği için yayın yapamıyorum. Ama düzgün bir bilgisayar alabilirsem kesinlikle yapmak istiyorum, bence çok zevkli birşey.

Cosplayerlik ve yayıncılık alanında beğendiğin, örnek aldığın isimler kimler?

Jessica Nigri önceliklidir benim için. Çünkü o da beğendiği sevdiği karakterleri gelen olumsuz harasslara rağmen hiç pes etmeden yapmaya devam etti.

Yayıncılık alanında ise çok fazla yayın yapmadığım için öyle bir örnek alma olayım olamadı henüz :)

Bugüne kadar hangi organizasyonlara katıldın? Aldığın herhangi bir ödül var mı?

LoL'ün tüm etkinliklerine katıldım, Kontakt 3’ e katıldım. Headmistress Fiora ile 3. lük ödülüm var, başka da yok galiba. Çoğu yarışmaya girmemeyi tercih ediyorum. Çok gereksiz bir stres oluyorum çünkü.

Oyun endüstrisi ve cosplayerlik hayatına neler kattı? Neleri değiştirdi?

İlk olarak yukarıda da dediğim gibi insan içinde yemek bile yiyemeyen bir insan olan ben, şuan binlerce kişinin karşısına kostümle çıkabilir hale geldim. Bu gerçekten mükemmel bir şey benim için.

Ve Seda gibi mükemmel arkadaşlar tanıdım, çok farklı ortamlarda bulundum. Farklı tecrübeler edindim ki bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çok üşengeç bir insanken şuan kostüm için

saatlerce uğraşıp etkinliklere katılabilmek için kilometrelerce yol gidebilen bir insana dönüştüm. Beni gerçekten olumlu etkiledi her bakımdan.

Türkiye ister genel özelliklerinden dolayı olsun, gerekse ataerkilin

temel dinamiklerinden dolayı olsun oyun dünyasında da erkek egemen özellikler

taşıyor ve kadınlar bu işin içine girdiği zaman bir şekilde bu egemenliği aşmak

için ayrı bir emek veriyorlar. Artık günümüzde her ne kadar profesyonel arenada

hala dünya çapında erkek egemenlik çok uç noktalarda olsa bile yeni yeni oluşumlar

kadınlara hak tanımaya başladı. Kadınların bu kazanımını neye bağlıyorsun? Ya da buna

bir kazanım demek doğru mu sence? Özellikle bir kadın olarak kendi benliğini

istediğin şekilde yansıtabildiğini düşünüyor musun yoksa sadece özel birkaç alanda mı özgürsün?

Dediğin çok doğru öncelikle. Hala en ufak çabamızda ilgi çekmek için birşeyleri başarmaya çalıştığımız öne sürülüyor. Her hareketimiz ciddi acımasız şekilde yargılanıyor.

Keşke daha da özgür olabilsek, keşke kostümle çıktığımızda o kadar kırıcı yorumlar almasak.

Geleceğe dönük planların var mı? Yapmak istediğin ancak henüz gerçekleşemeyen neler var?

Klinik psikolog olarak çalışmak en büyük hayalim herhalde. Onu yapmazsam adli psikolog olmak istiyorum. Ama hayaller dersek, herhangi bir Origen maçını canlı izleyebilmek

ve xPeke'yi bir kere olsun yüzyüze görebilmek hayalimdir herhalde . Ayrıca cosplay alanında daha çok gelişmek istiyorum, hala beceremediğim eksik olduğum o kadar

fazla konu var ki o alanda. Umarım bir gün yaptığım kostümlerin hepsini hakkıyla yapabilecek kadar becerikli hale gelirim.

Çok teşekkür ederim !